Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendinin Frankensteinı

Bu yazıya başlamadan Frankenstein'ın doktorunun ismine baktım, garip şekilde yaratığına kendi ismini vermiş. Aynen Poor Things'teki Bella'nın bebeğinin yeni Bella olması gibi. Ama bu bambaşka bir konu.  Benim şairleri ve bilhassa bir şairi haddinden sevdiğim vakitler oldu. Camdan bir otobüs durağında ezbere söylenen o şiir olmasaydı sever miydim bilmiyorum. Farsça ve Arapça dillerini öven bir hocam vardı, onla tanıştıktan sonra Osmanlıca ve Farsça kurslarına gittim. Babam küçükken gördüğü her müsvedde kağıda alakasız bir tükenmez kalemle annemi çizerdi, resim öğretmeni oldum.  Küçük ablam edebiyat okuyordu ve geceleri kuzenimle şimdi ismini Halk Edebiyatı diye tahmin ettiğim derse çalışırdı, tüm gece birbirlerine masalları sorarlardı. Büyüdüm ve kitaplığın yarısı bu masallarla ya ilgili ya yakınından geçiyor. Annemin harika örgü ve el işleri vardı, kedime battaniye örmem ya da bardağıma bir fincan kazağı, onun gölgesinden. Tanpınar'ı kendi "yatılacak entelektüeller